Japonya merkezli yatırım şirketi Metaplanet, Bitcoin biriktirme stratejisini agresif şekilde genişleterek 2026 yılı sonuna dek 100.000 adet Bitcoin’e sahip olmayı planladığını açıkladı. Şirket bu iddialı hedefe ulaşmak için milyarlarca dolarlık yeni finansman adımları atmaya hazırlanırken, Japonya’daki kripto-dostu düzenleyici ortamın desteğiyle küresel ekonomik belirsizlikler karşısında Bitcoin’i güvenli liman olarak benimseyen en cesur kurumsal oyunculardan biri haline geliyor.

2026 Sonu İçin 100.000 BTC Hedefi

Metaplanet CEO’su Simon Gerovich, 6 Haziran’da sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı duyuruda şirketin Bitcoin hedefini üç kattan fazla artırdıklarını bildirdi. Gerovich paylaşımında, “Daha önce 2026 sonuna kadar 21.000 BTC biriktirmeyi hedefliyorduk; bu hedefi şimdi 100.000 BTC’ye çıkardık,” ifadelerini kullanarak planın ne denli büyütüldüğünü vurguladı. Metaplanet hâlihazırda yaklaşık 8.888 BTC’lik bir rezerve sahip. Şirket 2 Haziran’da gerçekleştirdiği 1.088 BTC’lik son satın alımla portföyünü bu seviyeye çıkardı. Yeni hedef doğrultusunda önümüzdeki yaklaşık 18 ay içinde 91.000 adet daha Bitcoin alımı yapılması gerekecek.

Bitcoin Alımları İçin Dev Finansman Planı

Bu dev Bitcoin alım programını finanse edebilmek adına Metaplanet, Japonya tarihinde eşi görülmemiş büyüklükte bir hisse ihracı planı hazırladı. Şirket, mevcut hissedarlarına hisse satın alma hakları (warrant) dağıtarak toplam 555 milyon adet yeni hisse senedi ihracı gerçekleştirmeyi hedefliyor. Daha önce yürürlükte olan “21 Milyon Planı” kapsamında ihraç edilmiş 210 milyon hisseye eklenecek bu devasa yeni ihraç, yaklaşık 770 milyar yen (yaklaşık 5,3 milyar dolar) tutarında bir kaynak oluşturabilecek. Elde edilecek sermayenin tamamı Bitcoin alımları için kullanılacak. Metaplanet yönetimi, bu hamleyle 2026 sonuna kadar 100 bin BTC hedefine ulaşırken, 2027 bitiminde ise Bitcoin varlığını 210.000 BTC üzerine çıkararak küresel Bitcoin arzının %1’ine sahip olmayı amaçlıyor. Şirket, toplam 21 milyon adetle sınırlı Bitcoin arzının %1’ini kontrol eden kurumlardan biri olma vizyonunu vurgulayarak bu eşiğe “%1 kulübü” adını veriyor.

Japonya’nın Kriptoya Bakışı ve Düzenlemeler

Metaplanet’in bu stratejiyi hayata geçirebilmesi, Japonya’nın kripto varlıklara yönelik net ve ileri düzenleyici yaklaşımından güç alıyor. Ülke, 2017’de kripto paraları yasal ödeme aracı olarak tanıyan ve kripto borsalarını lisanslayarak denetim altına alan ilk devletlerden biri olmuştu. Bu sayede Japonya, günümüzde dünyanın en kripto-dostu finansal ekosistemlerinden biri olarak kabul ediliyor. Öte yandan ülkede kripto para işlemlerinden elde edilen kazançlar yüksek oranlarda vergilendiriliyor; bireysel yatırımcılar için kripto kazanç vergisi dilimleri %55’e kadar çıkabiliyor. Buna karşın halka açık bir şirket üzerinden dolaylı yoldan Bitcoin yatırımı yapmak çok daha avantajlı. Metaplanet gibi bir şirketin hisselerini satın almak, sermaye kazancı vergisi açısından yatırımcılara %20 oranında sabit bir vergi yükümlülüğü getiriyor (hatta Japonya’daki vergi avantajlı bireysel yatırım hesabı NISA kullanıldığında bu oran %0’a kadar düşebiliyor). Nitekim, ülkenin en büyük aracı kurumlarından SBI Securities’in verilerine göre Metaplanet hisseleri, NISA hesaplarında Japon bireysel yatırımcılar tarafından en çok tercih edilen varlık konumuna yükselmiş durumda. Metaplanet, Japonya’da halka açık şirket yapısı içinde düzenlenmiş tek Bitcoin odaklı yatırım seçeneği olarak öne çıkıyor ve bu konum, şirketin kripto dostu yerel iklimden maksimum fayda sağlamasını mümkün kılıyor.

Mevcut Bitcoin Portföyü ve Performansı

Bilançosunda bulundurduğu Bitcoin miktarı bakımından Metaplanet, Asya kıtasındaki tüm halka açık şirketler arasında birinci sırada yer alıyor. Şirket, Nisan 2024’te hazinesine Bitcoin ekleyerek “Bitcoin standardı”na geçtiğini duyurmuş ve o tarihten itibaren düzenli alımlarla portföyünü büyütmeye başlamıştı. 2025 Nisan ayı itibarıyla Metaplanet yaklaşık 4.855 BTC biriktirmiş durumdaydı; bu miktarın piyasa değeri o dönemde yaklaşık 414 milyon dolar seviyesindeydi. 2025 yılının ilk aylarından itibaren şirket Bitcoin alımlarını belirgin şekilde hızlandırdı. Yalnızca Nisan ve Mayıs 2025’te binlerce BTC daha satın alan Metaplanet, Haziran başı itibarıyla toplam 8.888 BTC’lik bir rezerve ulaştı. Bitcoin fiyatlarındaki yükselişin de katkısıyla, şirketin bu yatırımlardan elde ettiği kazanç yılın başından bu yana %100’ün üzerinde gerçekleşti. Metaplanet’in cesur Bitcoin stratejisi, şirketin borsadaki performansına da olumlu yansıdı. Son bir yılda Metaplanet hisseleri değerini katbekat artırarak yatırımcılarına yüksek getiri sağladı ve şirket, Tokyo Borsası’nda piyasa değeri en hızlı yükselen firmalardan biri haline geldi.

Küresel Ekonomik Gelişmelerin Etkisi

Dünya genelindeki makroekonomik gelişmeler, Metaplanet’in Bitcoin stratejisinin temel motivasyonlarından birini oluşturuyor. CEO Simon Gerovich’e göre küresel ekonomi, sermaye ve emeğe dayalı geleneksel üretim yapısından bilgi teknolojilerinin yön verdiği yeni bir yapıya doğru yapısal bir dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşüm, jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları ve birçok ülkede giderek artan egemen borç yükü ile hız kazanıyor. Böyle bir ortamda yatırımcılar, uzun vadeli devlet tahvilleri gibi eskiden “güvenli liman” sayılan varlıklardan çıkıp altın ve Bitcoin gibi alternatiflere yönelmeye başladı. Nitekim altının değeri pek çok büyük para birimi karşısında rekor seviyelere yükselirken, uzun vadeli tahvillerde getiri-risk dengesi bozulmuş durumda. Gerovich’e göre, yüksek kıtlık arz eden, saklaması ve transferi görece kolay ve herhangi bir kredi aracısına bağlı olmayan Bitcoin’in stratejik önemi bu ortamda hızla artıyor. Metaplanet yönetimi Bitcoin’i, enflasyona ve Japon yeninin olası değer kaybına karşı uzun vadeli bir finansal sigorta olarak görüyor. Japonya ekonomisinin düşük faiz ortamı ve yüksek kamu borcu gibi kronik sorunları düşünüldüğünde, şirket Bitcoin birikimini artırarak olası para birimi değer erimelerine ve küresel belirsizliklere karşı kendini korumaya çalışıyor. Özetle Metaplanet, değişen küresel finansal düzende Bitcoin’i geleceğe yönelik bir güvence olarak konumlandırıyor.

Bitcoin’e Yönelen Diğer Şirketlerle Kıyaslama

Metaplanet’in attığı adım, ABD’li yazılım firması MicroStrategy’nin birkaç yıl önce başlattığı kurumsal Bitcoin benimseme trendinin Asya’daki bir yansıması olarak değerlendiriliyor. MicroStrategy CEO’su Michael Saylor, 2020’den itibaren şirketinin kaynaklarını kullanarak yüklü miktarda Bitcoin satın almasıyla bu alanda öncü haline gelmişti. Güncel verilere göre MicroStrategy, 500 binden fazla Bitcoin ile (21 milyonluk toplam arzın kabaca %2,5’i) dünyanın en büyük kurumsal Bitcoin yatırımcısı konumunda bulunuyor. Benzer stratejiler izleyen Metaplanet de bu yüzden piyasa çevrelerinde sıkça “Japonya’nın MicroStrategy’si” olarak anılıyor. Kurumsal hazinesinde Bitcoin bulunduran diğer önemli şirketler arasında Elon Musk liderliğindeki Tesla ve Jack Dorsey’nin ödeme şirketi Block (eski adıyla Square) da yer alıyor. Tesla, 2021 yılının başlarında yaklaşık 1,5 milyar dolar bedelle Bitcoin satın alarak dikkatleri çekmişti. Daha sonra elindeki varlıkların bir kısmını satmasına rağmen Tesla halen yaklaşık 11.000 BTC’yi bilançosunda tutuyor. Block ise stratejik rezerv olarak yaklaşık 8.000 BTC bulunduruyor. Ayrıca, Bitcoin madenciliği yapan bazı halka açık şirketler (örneğin Marathon Digital Holdings), ürettikleri Bitcoin’leri satmayıp biriktirerek dolaylı şekilde kayda değer büyüklükte BTC stokları oluşturmuş durumda. Bu eğilim neticesinde, dünya genelinde bilançosunda Bitcoin taşıyan halka açık şirketlerin sayısı artık 100’ü aştı. Bu şirketlerin elinde, toplam dolaşımdaki Bitcoin miktarının %3’ünden fazlasının biriktiği hesaplanıyor. Finansal uzmanlar, giderek daha fazla kurumun Bitcoin’e yönelmesinin kripto para piyasasında kalıcı bir talep zemini yaratarak Bitcoin’i “dijital altın” statüsüne yaklaştırdığını ifade ediyor. Metaplanet’in yeni hamlesi de, Bitcoin’in küresel ölçekte kurumsal portföylerde kendine kalıcı bir yer edinmeye başladığının en güncel örneği olarak dikkat çekiyor.